Sanki sonsuzluğa yürüyorduk
İşgalci İsrail’in Gazze’de aralıksız bombaladığı on binlerce Filistinli evlerini terk ediyor. Çoğu çocuk, kadın, yaşlı ve engellilerden oluşan kafileler, Gazze’nin güneyine gidiyor. Dün sabah saat 11.00’de Şifa Hastanesi’nden Gazze’nin güneyine gitmek için yola çıkan Gazzeli müzisyen Fares Anbar, göç yolculuğunda yaşadığı zorlukları Yeni Şafak’a anlattı. 5 kişilik müzisyen grubuyla yola çıktıklarını belirten Anbar, şunları söyledi:
Korkunç bir yolculuktu. Yaşadığımız acıların bile yasını tutamıyoruz. Herkes ölümle karşı karşıya. 1 saat sonrayı bırakın,
5 dakika sonra ne olacağını bile kimse kestiremiyor. 5 dakika sonra ölecek miyiz, bilmiyor kimse. Bir yanımız özgürlüğe giderken, bir yanımız ölüme gidiyordu sanki. Sadece yürüyorduk, sonumuz belki ölüme, belki de özgürlüğe çıkacaktı. Sanki sonsuzluğa yürüyorduk.
Yakıt olmadığı için araçlar kullanılamaz halde. 15-20 kilometrelik yolu tam 6 saat yürüyerek orta ve güney Gazze’ye ancak geçebildik. Yolculuk o kadar zordu ki, özellikle kadın, çocuk ve yaşlılar yorgunluktan bitap düştü. Kimi yalın ayak, kimi bastonla, kimi ise ameliyatlı ayaklarıyla yürümeye çalışıyordu. Belli bir yere geldikten sonra parası olanlar at arabasıyla güneye geçmeye çalıştı. Parası olmayan birçok Gazzeli yürüyerek yolculuklarını tamamladı.
Yol kenarlarında İsrail tarafından öldürülmüş insan yığınları, harabeye dönmüş binalar gördük. Hayatta kalabilmek için herkes elinde olan gıda ve suyu etrafındakilerle paylaşıyordu. Hayatta kalabilecek kadar su içiyor ve besleniyorduk. İsrail askerleri, bizi telefonlarımızı almamamız için ellerimizi havaya kaldırarak yürüttü. İsrail askerleri telefonları alanları görürse direkt öldürüyor.