Sessiz işgalden spekülasyona
Yahudilerin KKTC’de binlerce dönüm toprak ve mülk satın aldığı iddialarına Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Belgesiz spekülasyon” dedi!
Acaba gerçekten öyle mi? Bu iddiaları doğrulayacak nitelikte belgeler yok mu? Sorunun cevabına geçmeden bir bilgi aktaralım… Türkiye ve KKTC bu iddiaları ciddi şekilde araştırıyor ve adadaki mülk satışları geriye dönük olarak inceleme altına alındı. Yani gereği yapılacak…
Dönelim Cumhurbaşkanı Tatar’ın “Belgesiz spekülasyon” tanımına… KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın danışmanı, gazeteci Sabahattin İsmail’e göre her şey belgeli… Ve adada sessiz işgal iddiaları doğru..
Sabahattin İsmail öyle iddialarla bulunuyor ve sosyal medyasında bunu doğrulatacak somut veriler ortaya koyuyor ki, üzerinde önemle durulması elzem…
Sabahattin İsmail’e göre Simon Mistriel Aykut (Aykout Simon) 1950 Bergama doğumlu bir Türkiye Yahudi’si.
16063 sayılı TC Resmi Gazetesi’nde yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile 1977 yılında, bilmediğimiz bir nedenle vatandaşlıktan çıkarılmış.
Aynı zamanda İsrail vatandaşı olan Simon Mistriel Aykut, 18 yıl sonra, 1995 yılında yeniden vatandaşlığa alınmış.
Vatandaşlık başvurusu yapmak için 11 yıl sürekli ülkede yaşamak şartını karşılamamasına karşın, parasının gücü, taşeronluk verdiği etkili müteahhit dostları ve güçlü siyasi bağları vasıtasıyla, 7 Mayıs 2013’te de KKTC Bakanlar Kurulu kararı ile KKTC vatandaşı yapılmış.
Sahibi olduğu AFİK Group plandeminin 11 Mart 2020 tarihinden itibaren 45 inşaat projesini başlatmış. Tapu kayıtlarına göre 2006-2022 yılları arasında büyük çoğunluğu İskele/Karpaz Boğazı sahillerinde, bir kısmı ise Tatlısu-Esentepe sahillerinde olmak üzere tam 98 parça tarım arazisini alıp üzerlerinde birçok dev site projesi gerçekleştirmiş! Yıllara göre gerçekleştirdiği projeler şöyle :
-2006 : 1 adet
-2014 : 4 adet
-2015 : 2 adet
-2016 : 7 adet
– 2017 : 16 adet
-2018 : 4 adet
-2019 : 19 adet
-2020 : 4 adet
-2021 : 24 adet
-2022 : 17 adet
-2023 : bilinmiyor
Adada sadece Simon Mistriel Aykut’un yapıp sattığı konut sayısının 5-10 bin arasında olduğu belirtiliyor.
Bergamalı Simon yalnız değilsin. 10 bin dönümün üzerinde toprak alan başka Yahudilerden de bahsediliyor.
Mesele Simon Mistriel Aykut ve arkadaşları değil.. Arkalarındaki güç ve nihai hedefleri…Kıbrıs’ın sessiz işgali hafife alınacak bir mesele olarak kabul edilemez.
İdeoloji mi hizmet mi?
Areda Survey’in araştırmasına göre İzmir’de Tunç Soyer’e oy veririm diyenlerin oranı yüzde 36. Oy vermem diyenlerin oranı ise yüzde 64.
Soyer, CHP’den belediye başkanı seçildi ama İzmir’deki HEDEP seçmeni onu CHP’lilerden daha fazla destekliyor ve başarılı buluyor!
CHP’lilerin yüzde 67,1’i Tunç Soyer’e oy vereceğini söylerken bu oran HEDEP seçmeninde yüzde 92,3’e yükseliyor!
İzmirlilerin sadece yüzde 32,1’i Soyer’i başarılı buluyor. Başarısız diyenler yüzde 67,9. CHP’lilerin yüzde 61’i “Soyer başarılı” diyor. HEDEP’lilerin ise yüzde 81,1’i!
Bu sonuçlar aslında çok şey anlatıyor. Soyer İzmirliler tarafından başarısız bulunuyor. Ama aday gösterilmezse HEDEP seçmeni CHP’den kopabilir. HEDEP oyundan mahrum olmak CHP için İzmir’de bile riskli! Ve Soyer sırf bu sebeple tüm başarısızlığına rağmen yine aday gösterilebilir!
İzmir, CHP’nin kalesi…Ankara Altındağ için de rahatlıkla AK Parti’nin kalesi denilebilir. Altındağ’da anketlere yansıyan bambaşka bir tablo var. Altındağ’daki CHP seçmeninin yüzde 73,6’sı AK Partili Başkan Asım Balcı’yı başarılı buluyor.
Varyans Araştırma’nın anketine göre CHP’li seçmenin yüzde 47,4’ü Asım Balcı’ya aday olması durumunda oy verebileceğini söylüyor. Yüzde 22,5’i ise kararsız olduğunu ifade ediyor.
AK Partili Başkan’ı CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan ayıran fark kendi partisinin seçmeninden de yüzde 80’in üzerinde destek bulması. AK Partinin yerel yönetimlerde neden başarılı olduğunun cevabı Altındağ örneğinde gizli.
CHP’li başkanları ayakta tutan ideolojik bakış açısı. AK Partili başkanların ise önceliği iş yapmaya ayırmak gibi bir zorunlukları var. Partisi ne olursa olsun vatandaş AK Partili başkanlardan hizmet bekliyor. Bu beklentiyi karşılayanı da ödüllendiriyor. İzmir ve Altındağ örnekleri bunun ispatı.
