TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Anayasa Mahkemesi’nin hakkında hak ihlali kararı verdiği tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay’la ilgili, “Şerafettin Can Atalay meselesi… Bu konuyla ilgili TBMM’nin tavrı açıktır. TBMM milletvekillerinin ant içme gününde Can Atalay’ın ismi okunarak, milletvekili listesinde olduğu, kayıtlara geçirilmiştir. Ardından Can Atalay’ın özlük haklarının verilmesi, danışmanlarının da olmasıyla… Böylece bir milletvekili hangi hakları kullanabiliyorsa, Can Atalay’ın da hakları verilmiştir. Daha önce görüşlerimi net biçimde ortaya koydum. Bir de TBMM kurumsal olarak tavrını koymuştur. Meclis’in kendini mahkeme yerine koyup bir mahkeme kararı çıkarması düşünülemez. Daha önce yaşanan durumlarla da karşılaşmamak için, 28.09.2023 tarihinde Yargıtay’ın kararı onandı. Bu karar hemen bir gün sonra TBMM’ne 29.09 2023 de getirildi. Ben bugüne kadar bu kararı TBMM’nin Genel Kurulu’na sevk etmedim. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadadır. Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra ilgili mahkeme de kararını verecek ve Meclis de gereğini yerine getirecektir” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024 yılı bütçe görüşmeleri dün başladı. Komisyon’da bugün, TBMM’nin 2022 Yılı Kesin Hesabı ve 2024 Yılı Bütçe Teklifi görüşüldü. TBMM’nin bütçesinin yanı sıra Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay Kesin Hesap ve Bütçe teklifleri de ele alındı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, görüşmelerin sonunda milletvekillerinin yönelttiği soruları yanıtladı. Kurtulmuş şunları söyledi:
“Önümüzdeki 28 dönem milletvekillerinin Cumhuriyet’in ikinci asrına dönük yeni bir anayasa düzenlemesi yapması boynumun borcudur ve tarihin bir sorumluluğudur. Burada benim sizlerin şahsında, TBMM’deki bütün siyasi partilerden beklentim şahıs olarak, TBMM Başkanı olarak söylüyorum, önyargı ve art niyet olmaksızın, sepetlerimizdeki bütün bilgileri ortaya koyarak, TBMM zemininde 85 milyonu ilgilendiren yapım sürecini yürütebileceği kanaatindeyim. Anayasalar milletin teklifi olur, bu anayasanın milletin anayasası olabilmesi ve en geniş kabul ile çıkması için hepimizin üzerine düşen görevi yerine getireceği kanaatindeyim. Biz mutabakat sağladığımız konularda ilerleyerek, yeni bir anayasa yapma meselesine eğilebiliriz. Gayri resmi görüşmelerden aldığım intiba bunu yapılabileceği yönündedir. ‘Bu Meclis anayasa yapmaya muktedir değildir’ anlayışı tamamıyla antidemokratiktir. ‘Bu Meclisten anayasa çıkmaz’ gibi bir tartışmanın konusu, ‘bu memlekette anayasa askerin dipçiğiyle yapılır’ ile aynı manaya gelen anlayışın sonucudur.
“AYM KARARINDAN SONRA İLGİLİ MAHKEME DE KARARINI VERECEK VE MECLİS DE GEREĞİNİ YERİNE GETİRECEKTİR”
Şerfettin Can Atalay meselesi… Bu konuyla ilgili TBMM’nin tavrı açıktır. TBMM milletvekillerinin ant içme gününde Atalay’ın milletvekili listesinde olduğu ismi okunarak adı kayıtlara geçirilmiştir. Ardından Can Atalay’ın özlük haklarının verilmesi, danışmanlarının da olmasıyla… Böylece bir milletvekili hangi hakları kullanabiliyorsa, Can Atalay’ın da hakları verilmiştir. Ardından bütün partilerin ittifakıyla komisyonlarda bağımsızlara düşen haklar çerçevesinde Can Atalay, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olarak da Meclis Genel Kurulu’nda seçilmiştir. Daha önce görüşlerimi net biçimde ortaya koydum. Bir de TBMM kurumsal olarak tavrını koymuştur. Meclis’in kendini mahkeme yerine koyup bir mahkeme kararı çıkarması düşünülemez. Daha önce yaşanan durumlarla da karşılaşmamak için 28.09.2023 tarihinde Yargıtay’ın kararı onandı. Bu karar bir gün sonra hemen bir gün sonra TBMM’ne 29.09 2023 de getirildi. Ben bugüne kadar bu kararı TBMM’nin Genel Kurulu’na sevk etmedim. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadadır. Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra ilgili mahkeme de kararını verecek ve Meclis de gereğini yerine getirecektir.”